Cerrahi teknik olarak son 30 yıl içinde bilgi ve teknolojideki büyük ilerlemelerin katkısıyla büyük değişimlere uğramıştır. Artık eskiye göre çok daha sınırlı cerrahi uygulamaktayız. Güncel cerrahi yaklaşıma bir bütün olarak “minimal invaziv cerrahi” denmektedir.

Minimal invaziv cerrahi hastanın vücuduna (normal/hastalıksız dokularına) en az hasarı vererek hastalıklı kısmın onarılması anlayışını ifade eden bir kavramdır. Bu anlayış genel cerrahi alanına giren tüm organların cerrahisinde giderek hakim olmaktadır.

Minimal invaziv cerrahinin gelişmesinde ve yerleşmesinde en büyük katkı hiç kuşkusuz cerrahi alet ve sistemlerde ortaya çıkan büyük gelişmelerdir. Örneğin artık safra kesesi taşları ve safra kesesi iltihaplarında, safra kesesini karnı açmadan, laparoskopik yöntemle çıkarıyoruz. Laparoskopi ile artık obezite cerrahisini aynı şekilde karnı açmadan gerçekleştirebiliyoruz.

Genel cerrahinin alanına giren organları ve hastalıklarını tek bir yöntemle tedavi etmek elbette mümkün değil. Her organ ve hastalık için çok farklı yöntemler vardır. Son yıllarda artarak gelişen dev bilgi birikimini takip etmenin güçlüğünü de göz önüne aldığımızda bu yöntemleri bilmek ve uygulamak derin bir bilgi ve tecrübe birikimi bir başka deyişle uzmanlık gerektirir.

Genel cerrahinin alanına giren organlar ve sistemler kısaca değinecek olursak; meme hastalıkları (meme cerrahisi), endokrin sistem (tiroid, paratiroid, adrenal; endokrin cerrahi), gastrointestinal sistem (özofagus, mide, bağırsaklar, makat bölgesi), karın duvarı (fıtıklar ve tümörleri) ve karaciğer, safra, pankreas ve dalak hastalıklarıdır.

Genel cerrahi alanı görüldüğü üzere oldukça geniş bir alandır. Bu alanların hemen hepsinde birbirinden çok farklı cerrahi teknikler uygulanmaktadır. Ancak temel ilke minimal invaziv yaklaşımdır ve bu uzmanlık gerektirir.

Ankara’da üniversitede öğretim üyesi olarak çalışan ve özel muayenehanesinde hastalarını kabul eden ve ameliyatlarını hastalarının tercihleri doğrultusunda Ankara’nın tam donanımlı modern özel hastanelerinde yapan bir genel cerrahi uzmanı olarak temel ilkem; en az zararla en doğru ve en iyi tedaviyi uygulamaktır.

Genel cerrahide en iyi tedavi hastayı hastalığından kurtaracak olan en uygun tedaviyi kararlaştırmak ve modern cihazlar yardımıyla ameliyatı gerçekleştirmektir. Hastalığı doğru teşhis etmek, gerekli tetkikleri yaptırmak, biyopsi kararı vermek gibi uzmanlık gerektiren bir çok konuda temel ilke yine hastaya en az zarar vererek tanı ve tedavi uygulama prensibidir.

Leave a reply