Lenf sistemi vücudumuzun ikinci bir dolaşım sistemidir ve tüm damarları adeta bir gölge gibi takip eder. Ve sonunda köprücük kemiğinin üzerindeki son istasyondan sonra ana toplar damarlara boşalır. Lenf sisteminin başlıca görevi doku arasındaki fazla sıvı ve atıkları vücuda geri kazandırmak ve bakteri ya da tümör hücresi gibi yabancı ögeleri vücudun savunma sistemiyle tanıştırmak suretiyle yok edilmelerine yardımcı olmaktır.
Lenf bezlerine bir çok hastalık yayılabilir. Bazı hastalıklar (örneğin lenfoma) ise direkt lenf bezinden başlar. Genel olarak eğer bir lenf bezi 1 cm’den büyükse incelenmesi gerekir. Bu amaçla en kesin tanı yöntemi lenf bezi biyopsisidir. Lokal anestezi veya genel anestezi altında yapılır. Lenf bezinin tamamı veya bir kısmı çıkarılır.
Memede gelişen bir tümör bazal membran denilen doğal bariyer kabul edilen sınırı aşıp doku arasına ulaştığında çok sayıda tümör hücresi lenf sistemine girer. Bunların başlangıçta önemli bir kısmı savunma hücreleri tarafından yok edilirken, bir kısmı lenf bezlerine ulaşır ve orada yerleşir. Buna lenf metastazı denilir. Lenf dokusu içinde çoğalan hücrelerin bir kısmı lenf sistemiyle bir kısmı da küçük toplar damarlar aracılığıyla kana karışır. Diğer organlara bu yolla yayılıp yerleşirler.
Memenin başlıca lenf akımı koltukaltı (aksilla) lenfatiklerine doğrudur. Koltukaltı lenfatikleri aynı zamanda o taraf kolun, gövdenin üst kısmının ve sırtın bir bölümünün de boşaltım merkezidir. Koltukaltında oluşan her lenf bezi şişmesi memedeki bir lezyona bağlıdır demek bu bakımdan doğru olmaz. Koltukaltından lenf akımı merkeze, köprücük kemiğinin alt ve üstüne doğrudur. Memenin diğer lenfatikleri meme iç bölgelerinin daha çok boşaldığı göğüs ön duvarının iç lenfatikleridir (mamaria interna grubu).