Fibrokist Nedir?
Meme dokusu destek bağ dokusu ile sarılmış süt bezleri ve kanallardan oluşur. Kanallardaki genişlemeler zamanla kistlerin oluşması ile sonuçlanır. Bu duruma fibrokistik meme denir. Fibrokist oluşumu bir hastalık olarak kabul edilmez. Memenin fizyolojik bir değişikliğidir. Ancak memede şişlik ve dokununca acıma, hassasiyet gibi şikayetlere neden oldukları için bir çok kişinin doktor muayenesi olmasına neden olur.
Memede Fibrokist Belirtileri Nelerdir?
Fibrokistik memenin, fibrokistlerin en önde gelen belirtisi özellikle regl (adet) öncesi belirginleşen memede şişlik ve hassasiyet olmasıdır. Memede özellikle dokununca acıma hissi kişileri çok rahatsız eder. Eşlik eden bir şişlik veya kitle fark edilmesi kanser korkusuna yol açar.
Regl döneminin başlaması ile bu şikayetlerde bir miktar gerileme olur. Ancak bir sonraki regl döneminin ortasından itibaren memedeki şişlik ve hassasiyet yeniden belirginleşmeye başlar ve nihayet regl öncesi günlerde tekrar zirve yapar.
Bazı kişilerde aniden ortaya çıkan bir şişlik ile de fibrokist belirti verebilir. Bu hızla büyüyen bir kistten başka bir şey değildir.
Meme başından sarı, kahverengi ve hatta yeşile kadar koyulaşabilen tonlarda akıntı olabilir. Meme başından akıntı yapan nedenler arasında fibrokistler önemli bir yer tutarlar.
Fibrokist en sık 30 yaş ve üzeri kişilerde ortaya çıkan bir durumdur. Fibrokistik memelerde kistlere bağlı olarak meme dokusu yamru yumru hissedilir ve hassasiyet vardır.
Fibrokist hiç de nadir bir durum değildir. Öyle ki 30 yaş sonrası kadınların neredeyse yarısı hayatlarının bir döneminde fibrokistlerle karşılaşırlar.
Memede fibrokist meme muayenesi ve sonrasında yapılan meme ultrasonu ile tanı alır. Meme muayenesinde ağrılı ve hassas yumuşak kıvamlı kitleler olarak saptanırlar.
Fibrokist tanısı meme ultrasonu ile kolayca tanı alır. 40 yaş ve sonrası kişilerde mutlaka beraberinde mamografi yapılmalıdır.
Fibrokist Neden Oluşur?
Meme kadınlık hormonları olan östrojen ve progesterona duyarlı bir organdır. Her regl döneminde yani siklusta östrojen ve progesteron beyinde bulunan hipofizden salgılanan hormonlara (follikül uyarıcı hormon -FSH ve luteinize edici hormon- LH) yanıt olarak önce artar sonra azalır. Östrojen ve progesteronun bu artış dönemlerinde hem rahim içi (endometrium tabakası) gelişir hem de meme kanalları ve süt bezlerinde hücrelerde artış olur. Sonuç olarak memedeki bu hücrelerden bir miktar süt olmayan berrak bir salgı (sıvı) salgılanır. Bu salgı kanallardan ilerleyerek meme başından dışarı akar. Ancak bu durum kişilerin genellikle fark edemeyeceği kadar azdır.
Meme kanallarındaki hücreler çoğaldığında kanalın genişliği azalır yani geçiş daralır. Geriden gelen salgı kanalda birikir ve zamanla kanalın genişlemesine neden olur. Genişleyen kanallar bir süre sonra (ki genellikle 30 yaşından sonraki yaşlara denk gelir) kistik hal alırlar. Çevre destek dokuda belirgin artış (fibrozis) kistlere eşlik eder. Zaten bu durumun adı da buradan gelmektedir: fibrozis + kist = fibrokist.
Kist içi sıvı dolu yapıya verilen isimdir. Kist duvarı genellikle kanal duvarı gibi ince olur. Bir veya iki tabaka hücre içerir. Bu kistlere basit kistler denir. En sık rastlanan fibrokistler bunlardır.
Bazı kistlerin içinde odacıklar oluşturacak şekilde küçük bölmeler olabilir. Bunlara komplike kistler denir. Bunlar kanalların birleşme yerlerinden kaynaklanan kistler olarak yorumlanabilir. Herhangi bir risk oluşturmazlar.
Bazı kistlerin duvarında hücre sayısı artarak kitle izlenimi verir. Duvar asimetrik görülür. Bu kistlere kompleks kistler denir.
İleri yaşlarda nadiren kanserli doku gerisinde bir kist ile ortaya çıkabilir. Bu bakımdan menopoz sonrası ortaya çıkan kistik durumlar detaylı olarak incelenmelidir.
Fibrokist Nasıl Tedavi Edilir?
Genel olarak fibrokistler tedavi gerektirmez. Şikayetlere yönelik semptom tedavisi uygulanır. Bunlardan ilki özellikle regl öncesi günlerde doktor muayenesini takiben ve doktorun önerisiyle ibuprofen gibi steroid olmayan iltihap giderici ilaçlar (yani nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar) kullanılmasıdır.
Destekleyici sütyen kullanılarak özellikle regl öncesi memedeki hassasiyet hissi azaltılabilir. Spor yaparken ve gece yatarken sporcu sütyeni mutlaka kullanılmalıdır.
Meme süt bezlerini ve kanallarındaki hücreleri uyaran kafein içeren içecekler daha az içilmelidir.
Ayrıca diyetteki öncelikle hayvansal olmak üzere yağ oranının düşürülmesi memelerde kist gelişimini ve kiste bağlı şikayetleri azaltabilir.
Normal koşullarda çoğu kişide fibrokistlerin cerrahi olarak çıkarılması bir tedavi seçeneği değildir.
Meme saptanan basit kistler eğer aşırı büyümüş ve memede şişlik ve ağrıya neden oluyorsa o zaman kist içeriği bir enjektör kullanılarak aspire edilebilir, kist içeriği boşaltılarak basınç azaltılır. Dolayısıyla kişinin ağrı hissetmesi azaltılmış olur. Ancak aspire edilen kistlerin çoğu takip eden aylar içinde tekrar büyüyebilir. Takibi gerekir.
Komplike kistlerde herhangi bir ek işlem gerekmez. Kompleks kistlerde mutlaka radyolojik inceleme yapılması ve bunların takip edilmesi gerekir. Bazı durumlarda kalın iğne (tru cut) doku biyopsisi yapılması gerekebilir.
Memedeki kistler yani fibrokistik değişiklikler meme kanserine dönüşmez. Fibrokistleri olan bir kadında meme kanseri riski artışı da söz konusu değildir. Bu bakımdan ayrıca bir endişeye gerek yoktur. Fibrokistleri olan memelerin boşaltılması yani koruyucu (profilaktik) mastektomi yapılması kesinlikle gerekmez.
Leave a reply
Leave a reply