
Meme kanseri ‘üçlü’ değerlendirmeyle tanı alır:
1. Bir genel cerrahi uzmanı tarafından belirti ve bulguların değerlendirilmesi,
2. Bir radyoloji uzmanı tarafından mamografinin değerlendirilmesi ve gerekirse ultrason yapılması,
3. Bir patoloji uzmanı tarafından kitleden alınan örneğin (biyopsinin) değerlendirilmesi.
Mamografi başlıca meme görüntüleme yöntemidir. Meme dokusu iki plaka arasında hafifçe sıkıştırılırken X-ışını ile memenin resmi çekilir. Genellikle iki yönlü olarak çekilir. İlkinde yukardan aşağı, diğerinde ise oblik olarak yandan görüntü alınır. Bu inceleme biraz rahatsızlık verse de meme dokusuna ciddi bir zararı olmaz. Günümüzde dijital teknoloji ürünü cihazlar kullanılmaktadır. Dolayısıyla verilen X-ışını dozu oldukça düşüktür. Mamografi ile ele gelen kitlelerde %95 doğrulukla tanı konur. Ele gelmeyen durumlarda bu oran %50’ye düşmektedir.
Ultrason, güvenli ve yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Meme üzerine kayganlaştırıcı bir jel sürülerek görüntü kalitesi arttırılır. Kanser tanısında değeri mamografiden düşük olsa da kitlelerin solid (içi yoğun) veya kistik (içi sıvı dolu) olduğunun ayrımında güvenilirliği çok yüksek bir yöntemdir.
Bazı özel durumlarda radyoloji uzmanı memenin magnetik rezonans incelemesini (MR) isteyebilir.
Kanserin yayılımının değerlendirilmesinde sintigrafi, karın ultrasonografisi, akciğer filmi veya PET-CT gibi ek incelemeler de istenebilir.
Leave a reply









Leave a reply